SEVMEK

"Kulun, kadın sevgisiyle Hakk'a dönmesi hadisesinin izahı, kulun şu gerçeği görmesidir:
Her bütün varlıkta bazıları bazılarını sever, ona özlem duyar. Ama aslında kendisinden başkasını sevmez. Çünkü kadın, asıl itibariyle erkeğin kısa kaburga kemiğinden yaratılmıştır. Böylece onu kendisinden, Allah'ın insan-ı kamili yarattığı Hakk'ın menzili suretine indirir ve onu Hakk'ın tecelligahı haline getirir. Bir şey, bakana tecelli ettiği zaman, bakan kimse, bu surette kendisinden başka bir şey göremez. Aynı şekilde kişi, kadında kendisini görünce, ona yönelik sevgisi gittikçe artar. Çünkü kadın, Hakk'ın sureti olan kendi suretinden ibarettir. O Hakk'tan başka bir şey görmemiştir.
Ancak sevginin şehveti ve vuslatın lezzetiyle onda fena bulur (kaybolur), Hakk'ın doğruluk sevgisiyle fena bulması gibi. Kadını, zatı ile karşılar, benzerlerin karşılaşması olarak. Bu yüzden bütün olarak kadında fena bulur. Nitekim kadınla cinsel ilişkiye girdikten sonra gusletmesi emredilmiştir. Bunun nedeni de, ona yeniden nazar ederek kimde fena bulduğunu (kaybolduğunu) gözlemlemesi içindir."
Erkek, kadında Hakk'ı müşahede ederse, bu edilgende (münfail) gerçekleşen müşahededir. Ama Hakk'ı kendi nefsinde müşahede ederse, bu da, etkende (fail) gerçekleşen müşahededir. Eğer, kaynaklandığı sureti (yani kadını) düşünmeksizin Hakk'ı kendi nefsinde müşahede ederse, bu sefer müşahedesi, vasıtasız olarak Hakk'tan etkilenende gerçekleşir. Bu yüzden erkeğin Hakk'ı kadında müşahede etmesi daha tamam ve daha mükemmeldir. Çünkü Hakk'ı, fail-münfail olduğu yerde müşahede etmiş olur. Bu yüzden Resulullah kadınları severdi. Çünkü Hakk'ı kadınlarda müşahede etmek kamil bir müşahededir. Öte yandan Hakk'ın maddelerden soyutlanmış olarak müşahede edilmesi ebediyyen mümkün değildir. Hakk alemlerden müstağnidir. Durum bu müstağnilik açısından mümkün olmadığına göre, Hakk'ın kadınlarda müşehede edilmesi müşahedelerin en büyüğü ve en mükemmelidir. Vuslatların en büyüğü de cinsel ilişkidir. Cinsel ilişki ilahi teveccühün, yaratıp kendini onda görmek üzere kendi suretinde yarattığı kimselere yönelmesine benzer. Kadınların sevilmesine ilişkin bir diğer yol da şudur:
Kadınlar, etkilenme ve tekvin mahalleridir. Her varlık türünden misallerin aynları (özleri) onlarda zuhur eder. Hiç şüphesiz Allah, alemin aynlarını alemin yokluğu halinde sevemezdi, ancak bu aynların etkilenme mahalli olmaları başka. Allah, irade eden olarak onlara yönelince, onlara; "Kün (Ol)" dedi, onlar da oluverdiler. Böylece onlar aracılığıyla, O'nun mülkü varlıkta zuhur etti. Bu aynlar Allah'ın uluhiyyet hakkını eda ettiler ve O İlah oldu. Bu yüzden Allah'a kulluk bütün isimler aracılığıyla olur. Hz.Resulullah'a kadınların sevdirilmesi ancak mertebe ile ve onların etkilenme mahalli olmaları ile irtibatlıdır. Dolayısıyla Hz.Resulullah için kadınlar, Hakk'ın tabiatı konumundadırlar. Alemin suretleri, iradi yöneliş ve ilahi emir aracılığıyla onlarda açılır. Buraya kadar anlattıklarımızdan dolayı, Resulullah kadını sevince, sevgisini Allah'a yöneltmiş oluyordu ve Allah'da onlara dönmesi nedeniyle onu sevdi... Bu yüzden cinsel ilişki, nafile hayırların en faziletlisidir. Kutup (Velilerin imamı), cinsel ilişki tecellisi aracılığıyla onu talep etmeyi teşvik eden şeyi bilir. Çünkü ne onun ne de başka ariflerin cinsel ilişkiden daha fazla kulluğu tahakkuk ettirmeleri mümkün olmaz. Çünkü cinsel ilişki, her iki topluluktan (insanlar ve cinler) da gizlenen en büyük tecellidir ve ancak Allah'ın bu işe has kıldığı kimseler bu tecelliyi bilirler."
İbn Arâbi
Hatmu'l Kur'an
Her bütün varlıkta bazıları bazılarını sever, ona özlem duyar. Ama aslında kendisinden başkasını sevmez. Çünkü kadın, asıl itibariyle erkeğin kısa kaburga kemiğinden yaratılmıştır. Böylece onu kendisinden, Allah'ın insan-ı kamili yarattığı Hakk'ın menzili suretine indirir ve onu Hakk'ın tecelligahı haline getirir. Bir şey, bakana tecelli ettiği zaman, bakan kimse, bu surette kendisinden başka bir şey göremez. Aynı şekilde kişi, kadında kendisini görünce, ona yönelik sevgisi gittikçe artar. Çünkü kadın, Hakk'ın sureti olan kendi suretinden ibarettir. O Hakk'tan başka bir şey görmemiştir.
Ancak sevginin şehveti ve vuslatın lezzetiyle onda fena bulur (kaybolur), Hakk'ın doğruluk sevgisiyle fena bulması gibi. Kadını, zatı ile karşılar, benzerlerin karşılaşması olarak. Bu yüzden bütün olarak kadında fena bulur. Nitekim kadınla cinsel ilişkiye girdikten sonra gusletmesi emredilmiştir. Bunun nedeni de, ona yeniden nazar ederek kimde fena bulduğunu (kaybolduğunu) gözlemlemesi içindir."
Erkek, kadında Hakk'ı müşahede ederse, bu edilgende (münfail) gerçekleşen müşahededir. Ama Hakk'ı kendi nefsinde müşahede ederse, bu da, etkende (fail) gerçekleşen müşahededir. Eğer, kaynaklandığı sureti (yani kadını) düşünmeksizin Hakk'ı kendi nefsinde müşahede ederse, bu sefer müşahedesi, vasıtasız olarak Hakk'tan etkilenende gerçekleşir. Bu yüzden erkeğin Hakk'ı kadında müşahede etmesi daha tamam ve daha mükemmeldir. Çünkü Hakk'ı, fail-münfail olduğu yerde müşahede etmiş olur. Bu yüzden Resulullah kadınları severdi. Çünkü Hakk'ı kadınlarda müşahede etmek kamil bir müşahededir. Öte yandan Hakk'ın maddelerden soyutlanmış olarak müşahede edilmesi ebediyyen mümkün değildir. Hakk alemlerden müstağnidir. Durum bu müstağnilik açısından mümkün olmadığına göre, Hakk'ın kadınlarda müşehede edilmesi müşahedelerin en büyüğü ve en mükemmelidir. Vuslatların en büyüğü de cinsel ilişkidir. Cinsel ilişki ilahi teveccühün, yaratıp kendini onda görmek üzere kendi suretinde yarattığı kimselere yönelmesine benzer. Kadınların sevilmesine ilişkin bir diğer yol da şudur:
Kadınlar, etkilenme ve tekvin mahalleridir. Her varlık türünden misallerin aynları (özleri) onlarda zuhur eder. Hiç şüphesiz Allah, alemin aynlarını alemin yokluğu halinde sevemezdi, ancak bu aynların etkilenme mahalli olmaları başka. Allah, irade eden olarak onlara yönelince, onlara; "Kün (Ol)" dedi, onlar da oluverdiler. Böylece onlar aracılığıyla, O'nun mülkü varlıkta zuhur etti. Bu aynlar Allah'ın uluhiyyet hakkını eda ettiler ve O İlah oldu. Bu yüzden Allah'a kulluk bütün isimler aracılığıyla olur. Hz.Resulullah'a kadınların sevdirilmesi ancak mertebe ile ve onların etkilenme mahalli olmaları ile irtibatlıdır. Dolayısıyla Hz.Resulullah için kadınlar, Hakk'ın tabiatı konumundadırlar. Alemin suretleri, iradi yöneliş ve ilahi emir aracılığıyla onlarda açılır. Buraya kadar anlattıklarımızdan dolayı, Resulullah kadını sevince, sevgisini Allah'a yöneltmiş oluyordu ve Allah'da onlara dönmesi nedeniyle onu sevdi... Bu yüzden cinsel ilişki, nafile hayırların en faziletlisidir. Kutup (Velilerin imamı), cinsel ilişki tecellisi aracılığıyla onu talep etmeyi teşvik eden şeyi bilir. Çünkü ne onun ne de başka ariflerin cinsel ilişkiden daha fazla kulluğu tahakkuk ettirmeleri mümkün olmaz. Çünkü cinsel ilişki, her iki topluluktan (insanlar ve cinler) da gizlenen en büyük tecellidir ve ancak Allah'ın bu işe has kıldığı kimseler bu tecelliyi bilirler."
İbn Arâbi
Hatmu'l Kur'an